Günah Keçisi

Her zaman bir günah keçisi bulunur. Mutlaka bir suçlu vardır. Kim bu suçlular? Neden bir suçlu aramak zorundayız..

Kimseyi yargılamadan, hesap sormadan, olaylara farklı çerçeve ve perspektiflerden bakabilmek için bu sayfayı açtık.

Suçlu muyuz? Suçlu musunuz? Suçlular mı?

İnsan doğasının derinliklerine yolculuk

Kim bu suclular

suclular.zehirli.org sitesi tarihe ve olaylara farklı bir bakış sunabilmek için bir grup suçsuz suçlu tarafından düşünülmüştür.

Suçsuzduk, çünkü bugüne kadar kimse bizim olaylara farklı açılardan da bakmamızı öğretmemişti. Hep tek düze. Tek kafaydık.

Suçluyduk, çünkü kendimizi tanımaktan acizdik. Önümüze konulan tabaktakileri yemekten ibaretti düşünce yapımız. Dünyaya, yedikat semaya, uzaya, gezegenlere kadar ulaşamıyordu ufkumuz.

Şimdi kendimizi af ettirmek için aldık elimize kalemi defteri. Bir bir itiraf ediyoruz suçlarımızı.

Kim suçlu kim suçsuz bilmeden, sadece farklı açılardan da bakmayı görebilmek umudu ile çıktık yollara. Arıyoruz suçumuza ortak olacak babayiğitleri, delikanlıları..

Suçlunun yürüyüşü ele veriyor!..

İngiltere'de yapılan yeni bir araştırmaya göre suçluları yürüyüşünden tanımak mümkün. Bilimadamları, insanların yürüme şeklinin parmak izi gibi kimlik tespitinde kullanılabilecek kadar birbirinden farklı olduğunu belirledi.

Southampton Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, insanların yürüme şeklinin parmak izi gibi kimlik tespitinde kullanılabilecek kadar birbirinden farklı olduğunu ortaya çıkardı.

İçine 12 kamera yerleştirilmiş bir biyometrik gözlem tüneli kullanılan araştırmada, buradan geçen 25 kişinin benzersiz üç boyutlu görüntüleri elde edildi. Bu tekniğin, havaalanlarında güvenliği sağlamak da dahil olmak üzere, farklı amaçlara yönelik kullanılması düşünülüyor.

Araştırmayı yöneten Darko Matovski, yürüme şeklinin güvenilir bir biyometrik veri olarak kullanılabileceğinin ilk kez ortaya çıkarıldığını söyledi.

Türklerin sosyal medya ile imtihanı

Eskiden savaşlar at üstünde oklarla kılınçlarla olurdu.. ok atmaayı bile kahpelik görenler vardı..

Sonra tüfek icat oldu.. savaşların seyri değişti. arkasından uçaklar füzeler derken ve nihayet internet icat oldu..

İlk twitter çıktıtığında bakıp bu da nedir. 160 karakter insanlar bunu neden kullansın dedik. lakin plan çok derin. hedef çok uzun vadeli olunca cumhurbaşkanını bile kullandırır oldular.

Artık savaşlar sosyal medya üzerinden başlatılıp.. sosyal medya ile bitiriliyor.

arap baharı adı verilen isyan hareketleri vs hepsi sosyal medya üzerinden yapıldı. süper güçler hükmetmek istedikleri toplumları parmaklarında oynatabilmek için yepyeni ve süper etkili bir silah geliştirdiler.. Bu silahın adı sosyal medya..

PKK vururken asker STK kovalıyordu

PKK, İskenderun’da 6 askeri şehit ettiği saldırıya aylar öncesinden askeri üsleri izleyip görüntüleyerek hazırlanırken, aynı dönemde askeri istihbaratın Sivil Toplum Örgütleri’ni takip ettiği ortaya çıktı.
İskenderun’da Askeri Birliğe roketatarlı saldırı düzenlenerek 6 askerin şehit edilmesiyle ilgili skandal büyüyor. Deniz İkmal Destek Komutanlığı Şehit Er Remzi İlboğa Kışlası’nı yakın takibe alan PKK’lı teröristlerin bütün açıları görüntüleyip, haritalarını, atış mesafelerini çıkartırken; askeri istihbaratın 6. Kolordu Komutanlığı emriyle İskenderun şehir merkezindeki halı saha futbol turnuvalarını, mevlid ve helva dağıtım törenlerini takip ettiği ortaya çıktı.

‘İSTİHBARAT İSTEĞİ’NDEN ANLAŞILAN

Vekil arabasıyla eroin ticareti

DTP Milletvekili Pervin Buldan'ın kayınbiraderi Nihat Buldan ve beş kişi 90 kilo eroinle yakalandı.

Buldan'ın görüşmelere giderken yengesinin aracını kullandığı ortaya çıktı..

İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri, 2.5 yıl önce Erciş Cezaevi'nden tahliye olan Nihat Buldan'ın uyuşturucu sevkıyatı yapacağı bilgisini aldı. Polis, suikast sonucu ölen Savaş Buldan'ın kardeşi olan Nihat Buldan'ı takibe aldı. 3 ay süren takibin ardından Buldan'ın liderliğini yaptığı grubun İran'dan getireceği uyuşturucuyu İstanbul üzerinden Avrupa ülkelerine götürmeyi planladığı ortaya çıktı. Polis Nihat Buldan'ın milletvekili yengesi Pervin Buldan'ın özel otomobilini kullandığını da belirledi. Pervin Buldan adına kayıtlı olan ve üzerinde TBMM kartı bulunan aracı Nihat Buldan'ın uyuşturucu bağlantısı kurmaya giderken kullandığı belirlendi.

Bodrum'da eski belediye başkanı dahil 49 gözaltı

Muğla'nın Bodrum ilçesine bağlı Turgutreis beldesinde düzenlenen operasyonda 49 kişi gözaltına alındı.

Muğla Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, Muğla İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince Bodrum'un Turgutreis beldesinde düzenlenen operasyonda, ihaleye fesat karıştırmak, imar kanununa muhalefet, zimmet, rüşvet, nitelikli dolandırıcılık, haksız mal edinmek ve kaçırmak iddiasıyla gözaltına alınanların sayısının 49'a yükseldiği belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Muğla İl Jandarma Komutanlığınca, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordinatörlüğünde Eylül 2009 tarihinden itibaren başlatılan çalışmalar kapsamında, bugün sabah 07.00'den itibaren Muğla il merkezi, Bodrum ve Milas ilçeleri ile İzmir'de 51 adreste eş zamanlı yapılan operasyon sonucu, 13'ü kamu görevlisi olmak üzere toplam 49 şüpheli gözaltına alınmıştır.

Altı Türk'ü öldüren İsrailli askere madalya

Mavi Marmara'ya yapılan çıkarmada 6 Türk'ü öldürdüğü bildirilen İsrailli komando, yaşanan ölümler hakkında "başka çaremiz yoktu" dedi. İsrailli askere madalya verilmesi düşünülürken, Tel Aviv, Ankara ile ilişkilerinin bozulmasından suçlu tuttuğu Türkiye'yi İran gibi davranmakla eleştirdi. Diğer yandan, ABD Başkanı Barack Obama petrol sızıntısı nedeniyle Asya turunu iptal ederken, Japonya'nın yeni başbakanı belli oldu.

İşte dünyada günün öne çıkan manşetleri:

THE JERUSALEM POST: Altı kişiyi öldüren İsrailli komando: Başka seçeneğimiz yoktu
Gazze'ye giden yardım gemisi Mavi Marmara'ya çıkartma yapan deniz komandolarından S. Jerusalem Post'a verdiği röportajda gemiyi "bir savaş alanı" gemidekileri de "katil paralı askerler" olarak nitelendirdi.

İsrail'in gemideki asıl hedefi

İsrail tarafından serbest bırakılan İslam Hareketi'nin İsrail sorumlusu Şeyh Salah, El Cezire'ye konuştu: Ben zannederek Türk kardeşimi öldürdüler ve 'Salah'ın işini bitirdik' dediler.

İsrail'in Gazze'ye yardım taşıyan gemilere saldırısı sırasında Mavi Marmara'da bulunan İsrail'deki İslam Hareketi sorumlusu Şeyh Raid Salah, El Cezire televizyponu muhabirine açıklamalarda bulundu.

Mavi Marmara'da gemisinde kendisine benzeyen bir Türk'ün tek kurşunla vurularak şehit edildiğini söyleyen Salah, İsrail askerlerinin Türk'ü öldürdükten sonra telsizle komutanlarına ''Salah'ın işini bitirdik'' dediklerini söyledi.

Abant toplantısında Osmanlı arşivleri tartışılsaydı

Şu meşhur abant toplantılarını bilmeyen mi var? Adamlar toplanıp dünyayı kurtaran süper kahraman rolüne bürünmüşlerdi bile...

Neler konuşulmadı ki orada? Kahramanın ala kahraman. Tüm alemi biz yarattık edası ile masalara vuruldu yumruklar! Kim suçlu? Hata nerede?

O kadar insan, üstelikte tonla devlet maaşı ile geçinip giden proflar, ilahiyatcılar vs... Allah yarın size sormayacak mı verdiği o kadar rızkın hesabını?

Düşünün orada yeniden yorumlamaya kalkıştıkları din, diyalog vs. tartışmaları yapacaklarına 600 yıllık Osmanlı arşivini tartışsalar daha güzel olmaz mıydı? Trenlerle Bulgaristan'a hurda olarak satılan arşivleri...

MICROSOFT'u Bill Gates değil de Deniz Gezmiş kursaydı?

Deniz gezmiş... Bir kesimin en büyük kahramanı. Bu ülkeyi kapatilizme karşı savunmuş en yüce donkişot. Ve kahramanlar gibi idam sehpasında canını vermiş.

Ne için mücadele etti dersiniz?
Kimler için çalıştı?
Kimlerin maşası oldu?

Yoksa Bill Gates'ler kahraman olsun diye Deniz Gezmiş'ler hain mi seçildi?

Nasıl yani? O ha!... Şimdi de Deniz Gezmiş'i mi suçluyorsunuz dediğinizi duyar gibiyim.

Birileri küresel sermayenin ülkelerine akması için gecelerini gündüzlerine katmaktalar. Ülkelerindeki insanlar işsiz kalmasın onlara iş kaynakları açılsın diye mücadele etmekteler. Rekabet dünyasında kendi ülkeleri dışında genç beyinler çıkıpta sermayenin yönü değişmesin diye gecelerini gündüzlerine katmaktalar.

Edip Yüksel ABD yerine uzaya gitsen olmaz mıydı?

Edip Yüksel, mısırlı reşat halife adlı bir vatandaşa kanıp onun peşinden amarikalara gitmişti uzun yıllar önce. Hapishane yıllarında mektuplarla ikna olup anasının babasının, atasının dedesinin, hocasının, hacısının dinini bırak COMPUTER (John puter değil) dinine tabi oluverdi.

Dinin ana teması Kuranı Kerimi inanır gibi gözüküp islam akaidinin kabul ettiği herşeyin zıttını söylemek. İslam dininde sağ gösteriyorsa sola gitmek. dik dur diyorsa amuda kalkmak gibi yani.. Kaynaklarla konuşan, nakillere itibar eden herkesi aşağılamak, hakir görmek, hayvan yerine bile koymamak ise en temel prensiplerinden.

'Hediye kazandınız' mesajlarına inceleme

Cep telefonu kullanıcılarını canından bezdiren 'hediye kazandınız' şeklindeki tuzak mesajlara inceleme başlatılıyor. Sanayi Bakanlığı yetkilileri, reklam mesajı almak istemeyen tüketicinin, GSM operatörüne başvurarak bu mesajları istemediğini belirtmesini istiyor. Son dönemde iyice artan kontör dolandırıcılarının mağdurları arasında dekan, doktor, mühendis ve birçok esnaf yer alıyor.

Cep telefonlarına gelen gereksiz reklam ve satış mesajları, aboneleri rahatsız ediyor. Özellikle yurtdışında iken alınan mesajlar, telefon faturasını da şişiriyor. Tüketici mevzuatına göre cep telefonuna reklam ve satış mesajı almak istemeyen aboneler öncelikle GSM operatörü ile yaptığı sözleşmede yer verilen, "Reklam, tanıtım vb. mesajları istemiyorum" bölümünü işaretlemeli. Aksi halde, GSM şirketleri abonelerin numaralarını reklam amaçlı başka şirketlere verebiliyor. Ayrıca aboneler, telefonlarına gelen "Hediye kazandınız. Şu numaralı telefonu arayın vb." mesajlara karşın dikkatli olmalı ve bu satışların Tüketici Kanunu Mesafeli Satışlar kapsamında olduğunu iyi bilmeli. Sanayi Bakanlığı yetkilileri, telefonlara kısa mesajla gelen satış ve reklam tekliflerini iyi incelemeleri uyarısı yaptı.

İşte Yassıada'nın vefasızları

Adnan Menderes'i Yassıada duruşmaları sırasında belki de en çok yaralayan şey, birkaç yakın arkadaşının ve bürokratının Soruşturma Kurulu'nda ve mahkemede verdiği ifadelerdi.

Bunlar arasında öyle bir isim vardı ki Menderes, duyduğunda yıkıldı. Bu isim Ethem Menderes'ti. Askerlerle iyi bir ilişkisi olan, MBK Başkanı Cemal Gürsel ile dostluğu bulunan Ethem Menderes'in iktidardayken tuttuğu günlüklerde yer alan yakın dostuna ait şahsi notlar, duruşmada Menderes aleyhine delil olarak kullanıldı. Gerçi duruşmalar sırasında hâkim ve savcının kaba ve sert tutumunu gören bazı isimler, bu beyanlarından dolayı sonradan pişman oldu; ancak son pişmanlık fayda etmedi...

Adnan Menderes'in asıl soyadı 'Ertekin' idi. 20 yaşında yetim kalınca bu soyadını Menderes olarak değiştirdi. Öğrencilikleri, askerlikleri birlikte geçen Adnan Menderes, soyadını, sevdiği arkadaşı Ethem'e de verecekti. Menderes, Ethem Bey'i siyasete de taşıyacak ve onu önemli bakanlıklardan biri olan savunma bakanlığına getirecekti. Ethem Menderes, bütün bu iyiliklere, Yassıada duruşmalarında Menderes'i idama götürecek günlüklerindeki iddialarıyla cevap vermişti.

Sanığa alkış, gazetelere suç duyurusu!

Dün Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde, ilginç bir duruşma vardı. Duruşma mı desek, yoksa başka bir kelime ile mi olayı tanımlasak, bilemiyorum...
Çünkü, Erzurum Ağır Ceza Hakimi’nin tutukladığı, defalarca itiraz edilmesine rağmen, onlarca hakimin dosyasını inceleyip, tahliye edilmesini uygun bulmadığı bir sanık, dün Yargıtay’daki duruşma salonuna girerken, alkışlarla karşılanmış!..
Yıllarca avukatlık yaptım.. Bir o kadar da gazete sorumlu müdürlüğü görevimden dolayı hakim önüne çıktım.. Yazılarıma açılan davalardan dolayı sanık olarak duruşma salonlarında bulundum.
Bırakınız bir sanığın duruşma salonuna girerken alkış tutulmasını, mahkeme tahliye kararı verse bile, ondan sonra, sanığın annesi / babası / eşi / çocuğu kendini tutamayıp bir defa elini çırpsa, hakimin azarı ile karşılaştığını gördüm.

Menderes'i mahkemeye getiren asker: CHP'liydim ama ciğerim yanıyordu

Adnan Menderes'i mahkemeye getirip götürüp askerlerden biri olan Halil Yavuz, Menderes'in son günlerini anlattı. CHP'li olduğu halde Adnan Menederes'e yapılan muameleden rahatsız olduğunu belirten Yavuz, "Ama ciğerimiz yanıyordu onun için." dedi.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde oturan 70 yaşında Halil Yavuz, 1960 darbesi yapıldığında İstanbul Yeşilköy'de asker olduğunu hatırlattı. Darbe ile birlikte cadde ve sokakların giriş çıkışlarını tuttuklarını, dükkan, fırın, lokanta gibi tüm iş yerlerinin açılmasına bir hafta boyunca izin vermediklerini söyledi. Adnan Menderes yandaşlarının tek tek tutuklandığını anlatan Halil Yavuz, darbenin üzerinden 15-20 gün geçtikten sonra 7 asker ile birlikte Yassıada'ya gönderildiğini, mahkeme bitene kadar orada nöbet tuttuğunu belirtti.