4 bin yıl önce de hapishane varmış
Günümüzde değişik modelleri bulunan hapishanelerin, Anadolu'da 4 bin yıl önce de var olduğu, bazı suçluların hapishanelerde tutuldukları bildirildi.
Kültepe höyüğünde kazı çalışmaları yapan Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, höyükten çıkan çivi yazılı tabletlerin günümüzden milattan önce 2 binli yıllardaki yaşam tarzı hakkında fikir verdiğini belirtti.
Kulakoğlu, okunan bir çivi yazılı tablette, yerel bir kralla aralarındaki ticari bir meseleden dolayı anlaşmazlık çıkan Asurlu Bazia'nın krala gönderdiği mektubunda 10 aydan beri hapishanede yattığını, kendisini kurtarması için elçi göndermesini rica ettiğini anlattı.
Kültepe tabletlerinde hapishane karşılığında kullanılan kelimenin ''Kişerşum'' olduğunu kaydeden Kulakoğlu, ''Metinlerde hapishaneye atmak, hapishaneye girmek ve hapishanede kalmak tabirleri geçmekte. Açıkça anlaşıldığı üzere, Anadolu'da binlerce yıl önce hapishaneler bulunuyordu. Bu da eski Anadolu toplumunda, medeni toplumlara has, suçlunun hapishaneye konularak cezalandırılması anlayışının bulunduğunu göstermekte'' dedi.
Prof. Dr. Kulakoğlu tabletlerde ceza almak, hapis yatmak ve hapishanede kalmak suçlarıyla ilgili değişik bilgilerin bulunduğunu da ifade ederek, şöyle devam etti:
''Bir başka tablette ise casuslukla suçlanıp hapse atılan bir tüccarın kurtarılması için Karum şehrinin tüccarlarının kralla yaptıkları görüşmeler yer almakta.
Tutuklu Asurlu'yu kurtarmak için kral ve kraliçenin huzuruna çıkan Karum temsilcileri, sanığın suçsuzluğunu kanıtlaması için iki öneride bulunurlar. İlki tanrı Aşşur'un hançeri üzerine yemin etmesidir. İkinci öneri de Anadolu'ya has bir yargılama tarzına atıf yapılarak, zanlının nehir tanrısı tarafından yargılanmasıdır. Zanlı nehirden kurtulursa masum sayılacaktır.
Çivi yazılı tabletlerde hapis cezalarıyla ilgili önemli bilgiler var. Sonuç olarak günümüzden 4 bin yıl önce de hapishanelerin olduğunu biliyoruz.''
Kültepe Höyüğü'nde 1948 yılından beri yapılan kazılarda Asurlu tüccarlara ait 23 bin 500 adet çivi yazılı tablet bulundu.
Dönemle ilgili ilginç bilgilerin yer aldığı tabletlerin küçük bölümü Kayseri Arkeoloji Müzesi'nde büyük kısmı da Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergileniyor.
Kültepe höyüğünde kazı çalışmaları yapan Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, höyükten çıkan çivi yazılı tabletlerin günümüzden milattan önce 2 binli yıllardaki yaşam tarzı hakkında fikir verdiğini belirtti.
Kulakoğlu, okunan bir çivi yazılı tablette, yerel bir kralla aralarındaki ticari bir meseleden dolayı anlaşmazlık çıkan Asurlu Bazia'nın krala gönderdiği mektubunda 10 aydan beri hapishanede yattığını, kendisini kurtarması için elçi göndermesini rica ettiğini anlattı.
Kültepe tabletlerinde hapishane karşılığında kullanılan kelimenin ''Kişerşum'' olduğunu kaydeden Kulakoğlu, ''Metinlerde hapishaneye atmak, hapishaneye girmek ve hapishanede kalmak tabirleri geçmekte. Açıkça anlaşıldığı üzere, Anadolu'da binlerce yıl önce hapishaneler bulunuyordu. Bu da eski Anadolu toplumunda, medeni toplumlara has, suçlunun hapishaneye konularak cezalandırılması anlayışının bulunduğunu göstermekte'' dedi.
Prof. Dr. Kulakoğlu tabletlerde ceza almak, hapis yatmak ve hapishanede kalmak suçlarıyla ilgili değişik bilgilerin bulunduğunu da ifade ederek, şöyle devam etti:
''Bir başka tablette ise casuslukla suçlanıp hapse atılan bir tüccarın kurtarılması için Karum şehrinin tüccarlarının kralla yaptıkları görüşmeler yer almakta.
Tutuklu Asurlu'yu kurtarmak için kral ve kraliçenin huzuruna çıkan Karum temsilcileri, sanığın suçsuzluğunu kanıtlaması için iki öneride bulunurlar. İlki tanrı Aşşur'un hançeri üzerine yemin etmesidir. İkinci öneri de Anadolu'ya has bir yargılama tarzına atıf yapılarak, zanlının nehir tanrısı tarafından yargılanmasıdır. Zanlı nehirden kurtulursa masum sayılacaktır.
Çivi yazılı tabletlerde hapis cezalarıyla ilgili önemli bilgiler var. Sonuç olarak günümüzden 4 bin yıl önce de hapishanelerin olduğunu biliyoruz.''
Kültepe Höyüğü'nde 1948 yılından beri yapılan kazılarda Asurlu tüccarlara ait 23 bin 500 adet çivi yazılı tablet bulundu.
Dönemle ilgili ilginç bilgilerin yer aldığı tabletlerin küçük bölümü Kayseri Arkeoloji Müzesi'nde büyük kısmı da Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergileniyor.
Konular
- Ayakkabı tabanından eroin çıktı
- Filipinler'de 'siyasi katliam' kurbanının eşi seçimi kazandı
- 4 bin yıl önce de hapishane varmış
- Oğlumun katilini koruyan Genelkurmaydan hesap soracağım
- Karaparada 'inceleme havuzu'ndayız
- Srebrenitsa katliamının sorumlusu Miloş Stupar serbest bırakıldı
- Şikayetçi oldu, suçlu çıktı
- 'Hediye kazandınız' mesajlarına inceleme
- İşte Yassıada'nın vefasızları
- Sanığa alkış, gazetelere suç duyurusu!
- Menderes'i mahkemeye getiren asker: CHP'liydim ama ciğerim yanıyordu
- Kontör değil kuruş dolandırıcısı
- Yüzükoyun yatıp ölümü bekledik
- Altı Türk'ü öldüren İsrailli askere madalya
- İsrail'in gemideki asıl hedefi
- Türkiye'de internet eskisi gibi olmayacak
- Van'da büyük uyuşturucu operasyonu
- Bodrum'da eski belediye başkanı dahil 49 gözaltı
- Utan İsrail sen de duyarsız dünya!
- Bir günde iki vahşet
- 15 bin kişinin ölümüne 2 yıl hapis
- Uyuşturucu çatışması çocukları vurdu: 913 ölü
- Tartıştığı babasını bıçaklayarak öldürdü
- Adana'da 4 silah kaçakçısı yakalandı
- Hamburg'da bulunan ceset parçaları, bir Türk'e ait
- İsrail özür dilemeyecek!
- PKK vururken asker STK kovalıyordu
- Somali'de milletvekillerine otelde katliam: 30 ölü
- Suçlunun yürüyüşü ele veriyor!..
- Türklerin sosyal medya ile imtihanı